Denizden babam çıksa yerim" atasözü artık tarihe karışacak... Çünkü denizlerden avlanan toplam deniz ürünlerinden daha fazlasını çiftliklerde üretiyoruz. Ve yediğimiz 2 balıktan biri kültür çiftliklerinde üretiliyor. Olmazsa olmazdır sağlık ve sağlık için elimizden geleni yaparız. En yoğun çalıştığımız bir iş gününde bile spor yapmayı aksatmayız. Oysa sağlığımızın temel belirleyicisi ise yediklerimiz ve içtiklerimizdir ki onların ne kadar sağlıklı ve doğal ortamlarda üretildiğini çokça da düşünmeyiz. Omega 3 alınmasını önemseriz, haftada bir defa mutlaka balık yemeliyiz diye birçok öneri duyarız. Ama balık alırken kaçımız balık doğal ortamında büyümüş mü yoksa kültür balığı mı diye bakıyoruz? Tarım ve Orman Bakanlığının yayınladığı 2018 yılına ait su ürünleri istatistiklerini inceledik. Bu verilere göre; Denizlerden avlanan su ürünleri toplam üretimi 283 bin 955 ton, iç sularda avlanan ise 30 bin 139 ton olmak üzere toplam avlanan doğal deniz ürünü 314 bin 94 ton, Yetiştiricilik ise denizlerde 209 bin 370 ton iç sularda 105 bin 167 ton olmak üzere toplam 314 bin 537 ton... Özetle avlanarak gelen doğal deniz ürünleri toplamından daha fazlasını balık çiftliklerinde yetiştiriyoruz. Bu oran dünya genelinde ise hala avlanan deniz ürünleri, yetiştirilen deniz ürünleri toplamından fazla... Şimdi gelelim balıklar açısından rakamsal verilere... Ülkemizde avlanan balık istatistiklerine göre; Avlanan toplam balık miktarı 249 bin 631 ton, Denizlerden avlanan su ürünlerinin % 78,4´ü ise balık..Ve miktarı 222 bin 24 ton, İç sularda avlanan balık ise 27 bin 607 ton. Yetiştirme balık istatistiklerine göre; Çiftliklerde yetiştirilen 308 bin 92 ton balığın 114 bin 497 tonu alabalık, Alabalık hariç yetiştirilen balık (çipura + levrek) toplamı ise 193 bin 595 ton, Balık çiftliklerinde 76 bin 680 ton çipura üretirken 116 bin 015 ton levrek üretilmekte... Özetle toplam 249 bin 631 ton balık avlarken 308 bin 92 ton balığı da yetiştiriyoruz. Yani avladığımız her bir balığa karşılık 1,2 tane çiftlik-kültür balığı satılmak için piyasaya sürülmekte... Sonuç; yediğimiz 2 balıktan biri bile denizden avlanan balık değil. Zaten satanlar tezgâhlardaki çiftlik balıklarına "deniz mi" diye sorunca deniz içindeki çiftliklerde üretildiği için deniz dese de bu balıklar denizde avlanan balık değil. Çiftlik balıkları denizde yetiştirilse bile yem ile beslenmekte ve daha az hareket etmektedir. Hastalıklara karşı korunmak içinde antibiyotik vb ilaçlar yetişme süreçlerinde kullanılmakta... Ne kadar balık tüketiyoruz? TÜDAV - Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfının 2017 yılında yaptığı bir araştırma sonucuna göre ise; Ülkemizde kişi başı balık tüketimi 2017 yılında 7,6 kg olmuş ve bu oran bir önceki yıl 8,6 kg, Dünyada kişi başı balık tüketimi ise 19,2 kg Ülkemizin içi dağılımı ise ilginç: Karadeniz bölgesinde tüketim kişi başı 25 kg iken büyükşehirlerde 16 kg civarında. Doğu ve Güneydoğu Anadolu da ise tüketim kişi başı 0,5 kg civarında gerçekleşmekte... Kültür Balıkları nelerdir diye baktığımızda ise; Çipura, levrek, alabalık, somon en çok yetiştirilen balıklardır. Tarım ve Orman Bakanlığı web sitesinde bulunan Su Ürünleri Yetiştiriciliği Tesislerini incelediğinizde ise ayrıca mercan, aynalı sazan, nil, yayın, sinagrit, minakop, fangri, granyoz, karabalık, girdalahoz, mırmır, mavi yüzgeçli orkinos, eşkina, midye, barbun, sarıkuyruk, sivri burun karagöz, sargoz, kefal, morino, kalkan gibi balıklarında üretilmekte olduğunu görüyoruz. Sağlıklı beslenmek için balık önemli bir besin kaynağı olduğuna göre ve bizlerde dünya ülkelerine göre daha az balıkla beslenen bir toplum olarak balık hususunda kafamızı fazlaca karıştırmayalım. Omega 3 değeri nedeniyle fazlaca önerilen Norveç çiftliklerinde yetiştirilmiş somonların yerine mevsimine göre hem ucuz olan ve hem de kültür olmadığına emin olduğumuz Hamsi, İstavrit, Sardalya gibi balıkları seçelim, daha sağlıklı beslenelim.