Ölüme sebep doktoru gören, şifa durumunda kaderciliği seçen, "hekim nedir" bilmezliğini hoş gördüğümüz hastalar tarafından, tıbbi çözüm bulunamayan durumlarda hekimlere bolca söylenen bir cümledir... "Sen ne biçim doktorsun..." Aslında hekim o biçim hekimdir de, senin onu ölçmeye bilgin ve ölçün yeter mi işte o bilinmez... Hekim nedir bilelim... "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" derken sıhhati sağlayan kişi... Hastalıkları, uzmanlık gerektiren bilgi ve beceriyi uygulayarak teşhis ve tedavi eden kişi.... Kısaca can derdine düştüğümüzde başvurduğumuz kişi... "Bugün doktora çıkacağım" derken bir üst makamı olduğunu kabul ettiğimiz kişi... Can veren, günlük işlerimize sevdiklerimize kavuşmamızı sağlayan bir meslek mensubu... Türkiye çalışma hayatı ve meslekler araştırmasına göre itibar sıralamasında ilk 10 meslekten biri... Desek bile gel gör ki durum hiçte öyle değil. Çünkü bizler halk olarak hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına empati gücümüzü kaybettik, sempatik olmak yerine antipatik olmayı seçtik... Önce kendinize bir sorun; Sizce ölümsüzlüğü garanti edebilir mi, hekimler?... Yoksa size kızdıkları için bir yakınınızı ölüme terk eder mi, hekimler... Herkes bu soruların cevabını bilse de... Hastalık ve ölüm karşısında ne yaptığımızı bilmiyoruz zannımca, Ama işin bir sınır olduğunu, sınırdan sonra taşan öfkenizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz insanca, Sokaktaki canlıya bir yudum su veren sizler, ne geçiyor elinize hastanede canavarlaşınca... Sağlık çalışanı gördüğümüzde önce bir düşünelim... Maskeni tak diyen sağlık çalışanının gözünü çıkarmayı hak sayıyoruz, Gün geçmiyor ki dövülen, sövülen bir hekim olmasın, üstelik pandemi döneminde bile... İşte o dövdüğünüz, sövdüğünüz hekimler ve tüm sağlık çalışanları, ölümcül Covıd-19 ile her dakika karşı karşıya olsalar bile "bu bizim görevimiz" diyerek atılan naralara karşı gülümseyerek işlerini yapmaya devam ediyorlar... Hal böyle iken bizleri insanlıktan çıkaran, sağlık çalışanlarına düşman eden faktörler nedir... Hekime öfkenin sebebi sistem.... Biz hekimler olarak biliyoruz ki bu öfkenin sebebi sistem.. Çünkü ticari meta haline gelen sağlık hizmetlerinin baş aktörü görülüyor, hekimler... Oysa sağlık sistemindeki memnuniyetsizliklerin tek sorumlusu değildir, hekimler... "Terbiyesiz!" "Senin gibi doktorun Allah belasını versin." "Sen ne biçim doktorsun? Bir çocuğu tedavi edemiyorsun, bir şey bilmeyen doktorları Acil´de çalıştırıyorlar." "Artist artist cevap verme!" "Sen benim paramla burada çalışıyorsun, ben ne dersem onu yapacaksın." diye hekime söylenen sözlerin karşılığı; Mahkeme kararlarında bile; "Sözler; muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu denilerek kabul görmesi olursa.. Sizce öfke biter mi?... Adalette sadece hekime kesince bileti adil mi oluyor sizce... Hekimlik sudan ucuz bu ülkede... İstanbul Belediyesinin büyük baş hayvan muayene ücreti 70 TL, Kanatlı muayene ücreti 33 TL, bir hayvana enjeksiyon - iğne ücreti 45 TL ama SGK tarafından salt hekimin muayenesi için ödenen ücret ise 15,50 TL+ KDV = 16 lira 74 kuruş... Sizden alınabilecek fark ücreti ise bunun iki katı yanı 33 lira 48 kuruş... On günlük internet ücreti kadar bir hekimin muayene ücreti... Oysa eve bir musluk tamircisi getiremiyorsunuz en az 75- 100 lira ödemeden... Pandemi de hekime ödenen ek performans ücreti % 50 - 60 ortalama, din adamına ise % 100... Haksız mı "bu ülkede sudan ucuz hekimler" diyenler... O zaman bir zahmet yoğun bakımdaki Covıd-19 olan hastaların başında da din görevlileri de her gün en az bir saat Kuranı Kerim okusun... Unutmayın; herhangi bir mesleğin uygulayanı; eğer o işten "keyif" alıyorsa, işini "seviyorsa", onu yaparken aynı zamanda "eğleniyorsa" işte o zaman işin içine "ruhu"nu, "duygu"larını koyabilir... Ya siz her şeyin kendinize hak mı olduğunu düşünüyorsunuz... Öyleyse soruyorum sizlere; Acaba, bu kadar öfkenin nedeni hekime bu kadar kolay ulaşmanız olmasın... Dr. Feza Şen