Gelinen noktada tüm dünyada tıp ilmi, Kovid-19 için en doğru çözümün aşı olduğunu ifade etmekte... Ülkemizde de aşı sorunu yok ve aşı olan sayısı 74 milyona, iki doz aşı olan sayısı da 28 milyona ulaştı, Üçüncü doz aşısını olan kişi sayısı da 5 milyonu aştı. Gel gör ki aşı olmaktan tedirgin olan yaklaşık 20 milyondan fazla kişide toplum içinde var. Tam da bu noktada, artan hastalık durumunda farklı bir soru ile de karşı karşıyayız... Bundan sonra Kovid-19 kısıtlamaları herkese mi olmalı yoksa aşı olmaktan kaçınanlara mı olmalı?... Soru, çok kritik olsa da, hayatın doğal akışına da kavuşması gerektiğinden kısıtlamalarda seçici davranılması önemli... İşin ehli tıp bilimi ise, Kararlar evrensel tıp bilgileri çerçevesinde alınacaksa, Dünyada tıp adamları aşı, aşı, aşı diyorlarsa, Ülkemizde aşıya ulaşım sorunu yoksa Sağlık Bakanlığımız ve kahraman sağlıkçılarımız gece gündüz demeden aşı yapıyorsa, Aşı olanların hastalığı daha kolay atlattığı tıbbi gerekçe ve araştırmalar ile açıklanıyorsa, Aşı olanların, hasta olmaları halinde yoğun bakım ihtiyaçları olmuyor ve ölümler azalıyorsa, Aşıdan kaçınmak neyin nesidir... Anlaşılır gibi değil... Madem "aşıdan kaçınıyorsunuz" öyleyse bir takım "kısıtlamalara da" karşı olmamalısınız... Futbol Federasyonundan doğru bir karar.... Üç gün önce Futbol Federasyonu hekim olarak kanaatimce doğru bir karara imza attı. "Yeni sezonda futbol maçlarını izleyecek seyircilerden Kovid-19 Aşısını yaptırmış kişiler, HES kodlarıyla stadyumlarda yerlerini alabilecek. Aşı olmamış ya da Kovid-19 hastalığına yakalanmamış taraftarlar ise maçtan 48 saat önce PCR testi yaptıracak." İşte bu... Ne kadar doğru bir karar, eğer siz aşıdan kaçınıyorsanız yaptırın Kovid-19 PCR testini, negatif iseniz aşılılar ile birlikte gidin seyredin maçları... Geçtiğimiz günlerde Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Cihan Kolivar´da yaptığı basın açıklamasında "aşı olmayanların fırınlara gelmemeleri" hususunda bir basın açıklaması yaptı. Bilim Kurulu Toplantısından sonraki açıklama... Geçtiğimiz günlerde Bilim Kurulunun son toplantısı sonrasında açıklama yapan sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca; "halen aktif vakaların % 87´sinin, hastane de yatanlarında % 95´inin aşısı tamamlanmayan kişiler olduğunu açıkladı... Prof. Dr. Alper Şener hocamızda Sağlık Bakanlığı kaynaklarını işaret ederek "mevcut vakalar içinde tam aşılı olupta hastalığa yakalananların % 5´den az olduğu ifade ediyor. Hal böyle olunca; Hastalığın artış gösterdiği hallerde toplumun duyarlı olması normal bir yaklaşım olup toplum içinde genel halk sağlığını koruyan davranışları göstermek, birey olarak toplumsal bir sorumluluğumuzdur. Tabi ki toplumu aşılı, aşısız diye ayrıştırmak doğru değil... Hayatın doğal akışına da dönebilmek amacımız ise tüm dünya tıp bilimi aşı diyorsa aşıdan kaçınmanın manası da yok. Aşı olmayı militarist tedbirler ile uygulamak yerine aşı olmayanlara saygı göstermek istersek?... Aşı olmayanlarında aşı olanlara saygı göstermesi medeni bir yaklaşım olacaktır. Aşı olmayanların; belirli kamusal toplumsal alan ve araçları, kapalı ortamları, son 48 saat içinde hasta olmadıklarını gösteren negatif PCR test sonuçları ile kullanmasının ne sıkıntısı olabilir ki... Bu önerimizin birde tıbbi gerekçesi var. Çünkü aşı olmayanlarda virüs saçılımı kat be kat yüksek... TESK, aşı olmayanlar çalıştırılmasın... Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, hazırladıkları genelgeyle 82 birlik, 13 mesleki federasyon ve 3 bin 200 odaya, aşıya duyarlı olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Bu açıklamasında dikkat çekilen husus ise "esnafların yeni bir kapanmaya tahammül edemeyeceği..." Evet sizler, aşı olmaktan kaçının, kısıtlamalar tüm topluma birlikte uygulansın, çarşılar pazarlar kapansın, birileri işini, aşını kaybetsin, ekonomik daralma ile bireyler fakirleşsin... Oldu mu şimdi... Sizler, aşı olmayarak kişisel hak ve özgürlüklerden bahsederken, özgürlüklerini kısıtladığınız bireylerin haklarını yemiş olmuyor musunuz?.. Bir düşünün derim... Bilmeliyiz ki: Halk sağlığını ilgilendiren olaylar, herkesin fikir yürütüp kendi başına karar alacağı ve özgür iradesini kullanacağı bir husus değil... Gelinen noktada, Kovid-19 kısıtlamalarının aşısız olanlara uygulanması daha hakkaniyetli olacaktır... YA