Farklı yaş gruplarından Farklı Mesleklerden aynı amaçla bir araya gelmiş insanlardan oluşan yürüyüş grubumuz BİGTAY 2024'de yürüdü, yürüdü…. Her yürüyüşü farklı yerlerde oldu. Biga'nın birçok kişinin hiç bilmediği, yöre insanlarının belki yıllarca uğramadığı yerlere uğradı. Şehir yaşamında sıkışıp kalmış insanların sıkıştıkları bu ortamdan uzaklaşarak doğa sevgisi ile doğaya olan duyarlılıklarını artırmak ve Güzel Biga'mızın doğal güzelliklerini beraberce keşfetmek amacı ile birçok kişinin sıcacık yatağından çıkana kadar önceden belirlediğimiz rotalarda yürüdük. Biga'nın en yüksek yeri ormanın gözüne, Nohut kahvesi ile ön plana çıkan Eşekçi'den yöre halkının Mavi Su Şelalesi diye adlandırdığı, başında bulunan Porsuk ağacından dolayı adını Porsuk Şelalesi olarak değiştirdiğimiz doğa harikasına, bolca su kaynağı bulunduğundan Kaynarca olarak adlandırılmış olan, kaynaklardan köye getirilen sularla yetiştirilen coğrafi işaret alması gereken Kaynarca Fasulyesi ile kendini tanıtan Kaynarca köyünün birçok kişinin görmediği Ripkalu Şelalesine değişik yollardan defalarca gittik. Her seferinde değişik duygular hissettik, değişik heyecanlar yaşadık. Gürçeşme şelalesine her gittiğimizde farklı bir yanını ortaya çıkardık. Hoşoba Deresinin yukarı havzalarında yer alan derelerin esrarengizliği bizi büyüledi. Geçtiğimiz yerlerdeki yaşlı kestane ağaçlarının yarı kurumuş gövdelerine hüzünlendik. Yıllarca baltalık olarak işletilmiş meşe ormanlarında kalıp çaplı yaşlı ağaçların kesilmiş köklerinden yetişen genç meşe ağaçları gelecek için ümit verdi. Her mevsimin değişik renkleri, mevsimine göre ormanın flora ve faunası bize değişik duygular yaşattı. Yenice sınırına yakın yerlerde Karadoru Yolindi rotamızda gerçek ormanın verdiği anlatılmaz duyguları yaşadık. Gördüğümüz değişik bitki türleri, ufacık su birikintileri, rüzgarın ağaç yapraklarını tezene gibi kullanarak çıkardığı sesler bizi tepeden tırnağa yıkadı. Orman banyosuna ilave edilmiş doğal lavanta, melisa, papatya ve gül gibi bitkisel etkileri hissettik geçtiğimiz yerlerde. Biyolojik çeşitliliğin insan ruhuna etkisini tüm gerçekliği ile yaşadık her yürüyüşte. Geçtiğimiz yerlerde rastladığımız geçtiği yerlerdeki değişik kayaçlardan topraklardan aldığı mineralleri taşıyan doğal yaşam çeşmelerinden akan suları içerek doğayı içimize çektik adeta. Beyçayır-Kazmalı- Kozçeşme rotalarında kimi zaman yöresel sanatçı Hüseyin Ağa'nın yorumu ile yağan yağmuru iliklerimize kadar hissettik. Yağmur bizim içimizdeki kötülükleri adeta söküp attı. Çataltepe'den Kaletepe Araba konağı, Eskibalıklı Bekirli Kemer rotalarında tarihi doğa ile sindirerek kültürümüze renk kattık Çınarköprü'de Granikos çayının kenarında yaptığımız kahvaltıda adeta Büyük İskender ile beraberdik. Sarısıvat'tan Asar tepesinde Cumhuriyet coşkusunu doğa ile birlikte içimizde hissetmenin zevkini yaşadık. Nilüfer gölünün beyaz çiçekleri grubumuz BİGTAY'ın tertemiz ruhumu temsil etti. Lippar göllerinden Bircanoşa şelalesine su taşıdık adeta. Biga'nın her köyünün farklı bir kültür hazinesi olduğuna, her deresinin cennetten bir köşe olarak görmek gerektiğine şahit olduk. Yenimahalle'nin cıva maden işletmesi, Abdiağa'nın altın madeni işletmesinden kalıntılarından bir anlam çıkarmak için kafamızı yorduk. Arabaalanı'ndaki Destan çiftliğinin Biga değerleri arasında yer alması gerektiğini vurgulamaya çalıştık. Güvemalan'ın mağara dersine, İlyasalan'ın orman içindeki küçük göletine, Koruoba'nın göller bölgesine anlamlar yükledik yürüdükçe. Ilıcabaşı'nın ılıcasının Çeltik Köyünde de olabilme ihtimali heyecanlandırdı bizi. Savaş, geçim derdi, kadın cinayetleri gibi birçok olumsuzluğun yaşandığı 2024'de bir nebze olsun rahatlamak için kendimizi attığımız doğa bizi teselli etti. Biga'nın tüm doğasını keşfetmeye devam edeceğiz inşallah 2025'de de.
